21 Ocak 2013 Pazartesi

Diktiğim İlk Elbise

Üç yıl önce başladığım dikiş dikme macerasında benim için ilk olan bu elbise aslında acemi cesaretinin üst noktası. Çünkü hem geri dönüşüm ki bence yeni kumaşla dikmekten çok daha zor, hem de penye dikimi. Üstelik hiç kullanılmamasına rağmen penyesi bir köşede durmaktan eskimiş.















Bu elbiseleri belki hatırlayan olur. Bir zamanlar Ankara Kızılay'da 5 milyon liraya işportada satıyorlardı. Fiyatı yanlış değil, taa liradan 6 sıfır atılmadığı zamanlardan. Sanki bedava gibi bir sürü desende var evde. Annem toplamış, işe yaramayınca da bir köşede yıllarca kalmış. Ben dikişe başladığımı söylediğimde herkes gibi o da geçici bir heves olduğunu düşünmüş olacak bari kumaşa para vermesin bunlarla oyalansın diye bolca verdi bu elbiselerden. Bir kısmını diktim ki yeri geldiğinde paylaşırım, bir kısmı da hala duruyor.
Desen benim diktiğimden farklı gördüğünüz gibi. Ama maalesef elime makası alıp gecenin bir yarısında kestiğim için önceki halini anlatmak için stoğumda bulunan başka bir elbiseyi (ki kendisi halen stoğumun kıdemlilerindendir) resimledim.
Modelini anlatmaya gerek yok. Kumaşı kesip lastikli bir etek yaptım. Üzerine kollarını kestiğim beyaz bir body diktim. Altıyla bütünleştirmek için kalan kumaşlardan yakasına ve etek uçlarına fırfır yaptım. Bel dikişini kamufle etmek için de küçülmüş bir elbisenin kurdeleden yapılmış kemerini tutturdum.









Son resim çocukları mutlu etmenin ne kadar kolay olduğunu göstermek içindir. Sanırım onlar için emek verilen şeyler bu yaşta bile kıymetli oluyor. Bu elbise küçülene kadar tüm hatalı dikişlerine rağmen büyük bir zevkle giyildi. Şu anda da dikiş müzemde itinayla saklanıyor :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder